Ögretmeyi ve bilgimi paylasmayi gerçekten çok seviyorum; bu yüzden egitmenlik benim için en dogru meslek. Bes yildir farkli yas gruplarina ve seviyelere ders veriyorum. Bu süreçte edindigim deneyimlerle kendime özgü bir ögretim sistemi gelistirdim ve bu sayede ögrencilerimden son derece olumlu geri bildirimler aldim. Sistemimin temelinde karsilastirmali ögrenme yaklasimi yer aliyor.
Üniversitede egitim dilimiz Ingilizceydi; bu sayede Ingilizce ve Türkçeyi akademik seviyede karsilastirmali olarak etkili biçimde kullanabiliyorum. Üniversite yillarimda Fransizca ve Arapça da ögrenerek bu dillere asinalik kazandim. Deneyimlerime göre, bir dili ögretirken onun diger dillerle ve kültürlerle olan baglantilarini göstermek ögrenme sürecini hizlandiriyor. Ayrica, üniversite egitimim boyunca aldigim kuramsal ve uygulamali dilbilim dersleri, bana kendi ögretim sistemimi gelistirme olanagi sagladi.
Üniversitede egitim dilimiz Ingilizceydi; bu sayede Ingilizce ve Türkçeyi karsilastirmali olarak etkili biçimde kullanabiliyorum. Üniversite yillarimda Fransizca ve Arapça da ögrenerek bu dillere asinalik kazandim. Deneyimlerime göre, bir dili ögretirken onun diger dillerle ve kültürlerle olan baglantilarini göstermek ögrenme sürecini hizlandiriyor. Ayrica, üniversite egitimim boyunca aldigim kuramsal ve uygulamali dilbilim dersleri, bana kendi ögretim sistemimi gelistirme olanagi sagladi.
Derslerimizde önce ögrendigimiz dilin kelimelerini, fiillerini, isimlerini, cümle yapisini ve dilin temelini olusturan fiilimsilerini ögrenecegiz. Bunlari yaparken ayni zamanda o dilin “iç sakalarini” da kesfedecegiz (günlük hayatta çok isinize yarayacak ve ögretmesi benim için de oldukça eglenceli!).
Bu süreç boyunca anlatimimizi ünlü sarki sözleri, film replikleri, stand-up gösterilerinden kesitler, kitap ve siir alintilariyla zenginlestirecegiz (çünkü ben de ögrenirken sikilmayi sevmem).
Sonunda hem yeni bir dil ögrenecek hem de o dile ait kültüre dair genis bir genel kültür edinecegiz… Daha ne olsun!