Yildiz Teknik Üniversitesi Ingilizce Ögretmenligi mezunuyum ve Ingilizceyi yillardir hem ögrenen hem de ögreten biri olarak bu sürecin ne kadar kisisel oldugunu çok iyi biliyorum. Her ögrencinin ögrenme hizi, motivasyonu ve ihtiyaci farkli oldugu için derslerimi tek bir kaliba sokmak yerine, tamamen ögrenciye göre sekillendirmeyi tercih ediyorum. Birebir derslerin en güzel yani da tam olarak bu: ögrenciyi gerçekten taniyabilmek.
Derslerimde resmi ve baskilayici bir ortam yerine, rahat ve güvenli bir ögrenme alani olusturmayi önemsiyorum. Hata yapmanin ögrenmenin dogal bir parçasi olduguna inaniyorum ve ögrencilerimin konusurken kendilerini rahat hissetmelerini hedefliyorum. Bu yüzden özellikle konusma becerisi, kelime kullanimi ve günlük hayatta ise yarayan Ingilizce üzerinde duruyorum. Grameri ise ezberletmek yerine, mantigini anlatarak ve pratikle pekistirerek isliyorum.
Birebir ve grup dersleri konusunda deneyimliyim; hem çocuklarla hem de yetiskinlerle çalistim. Okul derslerine destek, sinav hazirligi ya da sadece Ingilizce konusma pratigi yapmak isteyen ögrencilerle keyifle çalisiyorum. Ders materyallerini ögrencinin seviyesine ve ilgi alanlarina göre seçiyor, gerektiginde kendi materyallerimi hazirliyorum.
Benim için ögretmenlik sadece bilgi aktarmak degil; ögrencinin kendine güvenmesini saglamak ve ögrenme sürecini daha keyifli hâle getirmek. Ingilizceyi zor ve korkutucu bir ders olmaktan çikarip, gerçekten kullanilabilen bir beceriye dönüstürmek en büyük hedefim.