Ben, dil ögretimini sadece bilgi aktarmak degil, ayni zamanda bir iletisim ve etkilesim süreci olarak gören bir Ingilizce ögretmeniyim. Ögretmenlige basladigimdan bu yana, ögrencilerime dili sevdirmeyi, ögrenme sürecini kolaylastirmayi ve dersleri herkes için anlamli kilmayi amaçladim. Bunu yaparken klasik yöntemlerin ötesine geçmeye, yenilikçi ve ögrenci odakli tekniklerle ilerlemeye özen gösteriyorum.
Derslerimde ögrencilerin pasif dinleyici degil, aktif katilimci olmasini hedeflerim. Gerçek hayattan alinmis örnekler, canlandirmalar, oyunlar ve görsel materyallerle dilin soyut yapisini somutlastiririm. Ögrencilerin sadece gramer kurallarini ezberlemesini degil, dili içsellestirmesini isterim. Bu nedenle konusma pratigine, kelimeyi baglam içinde ögrenmeye ve dili bir araç olarak kullanmaya odaklanirim.
Farkli yas gruplariyla çalistim ancak özellikle baslangiç ve orta seviyede olan ögrencilerle etkili sonuçlar aldim. Teknoloji kullanimina açik, esnek ve anlayisli bir yapiya sahibim. Her ögrencinin ögrenme tarzinin farkli olduguna inanirim ve buna uygun yöntemler gelistiririm.