Ingilizceyi yalnizca kurallardan ve ezberden ibaret bir ders olarak degil, günlük hayatta aktif sekilde kullanilabilen bir iletisim araci olarak görüyorum. Bu nedenle derslerimde temel hedefim, ögrencinin Ingilizceyi korkmadan ve özgüvenle kullanabilmesini saglamaktir. Konusma pratigi derslerimin merkezinde yer alir.
Derslere ögrencinin mevcut seviyesini ve ihtiyaçlarini taniyarak baslarim. Her ögrencinin ögrenme hizi ve tarzi farkli oldugu için, ders içeriklerini kisiye özel olarak planlamayi önemserim. Konulari sade ve anlasilir bir dille anlatir, günlük hayattan örneklerle desteklerim. Böylece Ingilizce, soyut bir ders olmaktan çikarak gerçek hayatin bir parçasi haline gelir.
Konusma sirasinda yapilan hatalari motivasyonu kirmadan, dogal akis içinde düzeltirim. Amacim ögrencinin hata yapmaktan çekinmemesi ve kendini rahatça ifade edebilmesidir. Derslerde konusma pratigi, kelime gelistirme ve temel gramer destegini dengeli bir sekilde ilerletirim. Gerektiginde okul destekli çalismalar, günlük konusma kaliplari ve pratik egzersizler kullanirim.
Her dersin sonunda ögrencinin gelisimini degerlendirir, bir sonraki dersin içerigini buna göre planlarim. Özellikle Ingilizce konusmaya çekinen, özgüven problemi yasayan veya nereden baslayacagini bilemeyen ögrencilerle çalismayi önemsiyorum. Sabirli, anlasilir ve motive edici bir anlatim benim için temel bir yaklasimdir.
Dersler online olarak birebir sekilde yürütülmektedir ve ögrencinin hedeflerine göre esnek biçimde planlanir.