Derslerimde ögrencinin seviyesine ve ihtiyaçlarina göre esnek, iletisim odakli ve eglenceli bir yaklasim benimsiyorum. Her derse kisa bir isinma sohbeti ile baslar, ögrencinin kendini rahat hissetmesini ve Ingilizceyi dogal bir sekilde kullanmasini saglarim. Ögretimde bol etkilesim, beden dili (TPR) ve görsel destek kullanarak özellikle genç ve baslangiç seviyesindeki ögrencilerin dikkatini canli tutarim.
Kelime ögretiminde günlük hayatla baglantili örnekler, soru-cevap aktiviteleri ve kisa konusmalarla ögrencinin hem anlamasini hem de konusmasini güçlendiririm. Fonetik ve telaffuz çalismalari da derslerimin önemli bir parçasidir; ögrencinin dogru sesleri üretmesine, kendine güvenerek konusmasina yardimci olurum.
A1’den B2’ye kadar farkli seviyelerde, hem çocuklar hem de gençlerle çalistigim için derslerimi oyunlar, yaratici etkinlikler, role-play’ler ve küçük problem çözme görevleriyle zenginlestiririm. Ögrencinin aktif katilimini her zaman ön planda tutarim.
Türkçeyi üçüncü dilim olarak sonradan ögrenmis biri oldugum için, ögrencilerin yasadigi zorluklari çok iyi anlarim ve ögrenmeyi kolaylastiran pratik yöntemler, ipuçlari ve stratejiler paylasirim. Amacim, her ögrencinin kendi hizinda ilerledigi, güvende hissettigi ve Ingilizceyi günlük yasaminda kullanabilme cesareti kazandigi bir ögrenme ortami olusturmaktir.