Genç ve dinamik bir ögretmen olarak derslerimde Ingilizce ögrenmenin sikici olmamasi, aksine eglenceli ve motive edici bir süreç olmasi benim için çok önemli. Bu nedenle ders içeriklerimi, ögrencilerin yas grubu, ilgi alanlari ve ögrenme seviyelerine göre titizlikle hazirliyorum. Özellikle çocuk gruplari basta olmak üzere her yastan ögrenciye hitap eden, etkilesimli ve katilimi tesvik eden bir ögrenim ortami yaratmaya özen gösteriyorum.
Derslerimin temel dinamiklerinden biri, ögrenci merkezli yaklasim. Her ögrencinin ögrenme tarzi ve ihtiyaçlari farkli oldugu için, derslerde bireysel ilgi ve geri bildirim ön planda tutulur. Bu sayede ögrenciler, kendilerini degerli hisseder ve ögrenme sürecine aktif sekilde katilirlar. Ayrica, ögrenme sürecini renklendirmek için oyunlar, rol yapma aktiviteleri, grup çalismalari ve dijital araçlar kullaniyorum. Bu yöntemler, hem dil becerilerinin gelisimini destekliyor hem de ögrencilerin motivasyonunu yüksek tutuyor.
Son iki yildir uyguladigim yenilikçi ögrenme yöntemleri arasinda; iletisim odakli yaklasim, çoklu duyu kullanimi ve teknoloji entegrasyonu yer aliyor. Online platformlarda gerçeklestirdigim derslerde, interaktif uygulamalar ve eglenceli materyallerle dil ögrenimini daha canli ve etkili hale getiriyorum. Böylece, ögrencilerim sadece dili ögrenmekle kalmiyor, ayni zamanda Ingilizcenin renkli dünyasina keyifli bir yolculuk yapiyorlar.