Rumeysa Coskun

Matematik ögretiminde benimsedigim temel yaklasim, ögrencilerin dersleri sadece ezberleyerek degil, anlayarak ve severek ögrenmelerini saglamaktir. Ilkokul çagindaki ögrenciler için en önemli unsur, konunun onlarin yas seviyesine uygun, eglenceli ve anlasilir bir sekilde aktarilmasidir. Bu nedenle derslerimde oyunlastirma, görsel materyaller ve günlük yasamdan örnekler kullanirim. Örnegin dört islem konusunu ögretirken yalnizca sayilarla islem yaptirmak yerine, market alisverisi veya oyun kurgulari üzerinden problem çözdürerek ögrencinin ilgisini diri tutarim.
Her ögrencinin ögrenme hizi ve ilgisi farkli oldugundan, bireysel farkliliklara saygi duyarim. Konuyu anlatirken önce temel kavramlari basit örneklerle sunar, ardindan ögrencilere kendi baslarina deneme firsati veririm. Böylece hem aktif katilimlarini saglarim hem de özgüvenlerini artiririm. Ayrica grup etkinlikleriyle ögrencilerin birbirinden ögrenmesine zemin hazirlar, takim ruhunu güçlendiririm.
Dersin dinamikleri açisindan benim için en önemli unsur, ögrencilerin kendilerini rahat hissetmeleri ve soru sormaktan çekinmemeleridir. Bunun için iletisimi her zaman açik ve güler yüzlü tutarim. Hatalari olumsuz bir durum olarak degil, ögrenmenin dogal bir parçasi olarak gösteririm. Bu yaklasim, ögrencilerin matematige karsi önyargilarini kirar ve dersleri daha keyifli hale getirir.
Sonuç olarak derslerimde sabir, empati ve yaraticilikla ilerler; her ögrencinin matematigi sevebilecegine inanirim