Sora

Derslerimi ögrencimin seviyesine, ilgi alanlarina ve hedeflerine göre sekillendiriyorum. Genellikle dersin basinda ögrencimi rahatlatacak kisa bir sohbetle basliyoruz; bu, hem özgüveni hem dili isitmak için birebir. Ardindan hedefledigimiz dil becerisine odaklaniyoruz. Yeni yapilari anlatirken kuru anlatimdan uzak duruyorum; günlük konusmalardan, görsellerden, hatta küçük senaryolardan yararlanarak konuyu dogal ve anlasilir hale getiriyorum.

Staj sürecimde ve verdigim bireysel derslerde, özellikle konusma odakli etkinliklerin ne kadar etkili oldugunu deneyimledim. Rol yapma oyunlari, görsel destekli kartlarla anlatim çalismalari, interaktif quizler ve mini sunumlar ögrencilerimin hem katilimini hem kaliciligi artiriyor.
Dersin sonunda mutlaka birlikte kisa bir degerlendirme yapiyor, gerekirse ek kaynak ya da küçük alistirmalarla destekliyorum. Her ögrencimle bir ögrenme yolculuguna çikiyor, ihtiyaçlarina göre yön degistiriyor ve süreci birlikte sekillendiriyoruz.
Benim için bir dili ögrenmek sadece kurallari bilmek degil, onunla hayat kurmak demek.

Ayrica ögrencilerime dijital araçlar sayesinde erisilebilir, renkli ve etkilesimli bir ögrenme ortami sunuyorum. Canva, Padlet, Wordwall, Quizizz gibi araçlarla hazirladigim materyaller, dersleri daha eglenceli ve etkili hale getiriyor. Her dersin sonunda ögrenciyle birlikte gelisimini degerlendiriyor, bir sonraki derse kadar mini hedefler belirliyoruz. Çünkü biliyorum ki sürdürülebilir ögrenme, güvenle ve istikrarla büyür.

Her ögrencimle ayri bir bag kurarim. Beni tercih eden ögrenciler yalnizca bir ögretmenle degil, ayni zamanda onlari destekleyen, dinleyen ve motive eden bir yol arkadasiyla çalismis olurlar. Dil ögrenmenin sadece teknik degil, duygusal bir süreç olduguna inanirim. Bu yüzden her dersimde empati ve ilham da vardir.