Yasin Karakoç

Egitim, benim için yalnizca bilgi aktarimi degil; bir ögrencinin kendi potansiyelini kesfetme yolculugudur. Bu anlayisla çiktigim ögretmenlik yolunda, her bir ögrencimin merak duygusunu canli tutmayi, ögrenme sürecinde özgüven kazanmasini ve yaraticiligini ortaya koymasini en temel amaç olarak görüyorum. Ögretmenligim boyunca teknolojiyi yalnizca bir araç degil, ögrenmenin dogrudan bir parçasi haline getirmeye çalistim.

Robotik ve kodlama alaninda edindigim deneyimler, bana ögrencilerin ögrenme sürecine olan bakislarini kökten degistirme firsati sundu. C#, Python, Scratch, Arduino, Micro:bit, LEGO ve VEX sistemleri üzerinde uzun yillardir çalismalar yapiyor; bu sistemleri yas ve seviyeye göre farklilastirarak ögrencilerime ögretiyorum. Ögrencilerimin teknolojiyi yalnizca “tüketen” degil, “üretiyor” hale gelmelerini saglamak her zaman temel hedefim oldu.

Bu dogrultuda, sinif ortamini geleneksel ögretim anlayisindan çikarip, deneyimsel ve isbirlikçi ögrenme alanlarina dönüstürdüm. Her ögrencimin fikir üretmesini, hatalarindan ögrenmesini ve bir proje içinde aktif rol almasini saglayan bir atmosfer kurdum. Robotik projelerde takim çalismasi, paylasim, liderlik ve dayanisma becerilerinin gelistigini görmek, bu alanin egitimdeki en degerli yönlerinden biri.

Yillar içinde ögrencilerimle birlikte FLL, VEX ve Robotex gibi ulusal ve uluslararasi yarismalarda sayisiz basari elde ettik.
Bu yarismalarda elde ettigimiz dereceler — Türkiye birincilikleri, ikincilikleri, jüri özel ödülleri — yalnizca teknik bir basarinin göstergesi degil, ayni zamanda sistemli çalismanin, yaraticiligin ve birlikte üretmenin sonucudur.
Her yarisma süreci, ögrencilerim için bir motivasyon kaynagi; benim içinse bir ögretmen olarak büyümenin en güzel yollarindan biri oldu.

Süreç içinde sadece robotik kodlama dersleriyle degil, STEM temelli proje gelistirme, ölçme-degerlendirme sistemleri kurma, egitim materyali tasarimi ve uzaktan egitim koordinatörlügü gibi alanlarda da aktif görevler üstlendim.
Bu görevler bana hem teknolojik hem pedagojik açidan farkli bakis açilari kazandirdi.
Egitimde sürdürülebilirlik, yenilikçi düsünme ve teknolojik farkindalik gibi kavramlari her zaman merkeze koydum.

Bugün geldigim noktada, her dersin, her projenin ve her ögrencinin bana yeni bir sey ögrettigini görüyorum.
Benim için ögretmenlik; bir ömür boyu ögrenmek, sorgulamak ve gelecegi birlikte insa etmektir.
Ögrencilerimle birlikte hayal kurmayi, denemeyi ve üretmeyi ögreniyoruz. Onlarin ilk robotlarini tasarlarken gözlerindeki heyecan, bana her defasinda neden bu meslegi seçtigimi hatirlatiyor.

Robotik ve kodlama egitiminin, gelecegin dünyasinda çocuklara yön verecek en güçlü araçlardan biri olduguna inaniyorum.
Bu yüzden her derste, yalnizca kod yazmayi degil; düsünmeyi, üretmeyi ve paylasmayi ögretiyorum.
Çünkü teknoloji, insandan anlam kazandiginda egitim gerçekten degerli hale gelir.
Benim misyonum, bu degeri ögrencilerimle birlikte büyütmek.